Şizofreni ve Otizm Spektrum Bozuklukları: Benzerlikler ve Komorbidite

Prof. Dr. Selim Tümkaya

 

Otizm spektrum bozuklukları tipik olarak çocukluk çağında başlayan kısıtlı veya tekrarlayıcı ilgiler ve motor davranışların görüldüğü bozukluklardır. Etkilenen kişilerde sosyal iletişimde belirgin bozukluk görülür. Bu bozukluğun görülme sıklığı sekiz yaşındaki çocuklarda 1/68 olarak bildirilmiştir. Şizofreni ise sıklıkla erişkinlikte başlayan halüsinasyonlar ve sanrılarla giden bir bozukluktur. Şizofreninin 18 yaş altında başlama olasılığının %15 in altında olduğu bildirilmiştir (Pina-Camacho ve ark., 2016). 1911 yılında Bleuler şizofreni hastalarında gördüğü dış dünyadan kopukluk durumunu otizm olarak tanımlamış fakat daha sonra şizofreninin otizmden farklı bir bozukluk olduğu anlaşılmıştır (Kuhn ve Cahn, 2004). Bugüne kadar çok sayıda yazar, psikozu olan çocuk ve ergenlerin önemli bir kısmının otizm spektrum bozukluğu tanı kriterlerini karşıladığını veya belirgin gelişimsel anormallikler gösterdiğini bildirmiştir. Çocukluk çağı şizofreni vakalarının %30-50 sinin hastalık ortaya çıkmadan önce otizm spektrum bozukluğu tanısını karşıladığı rapor edilmiştir. Yetişkin başlangıçlı şizofreni hastalarında da geçmişte otizm spektrum bozukluklarının sık görüldüğü düşünülmektedir (Pina-Camacho ve ark., 2016). Tersinden bakıldığında otizm spektrum bozukluğu kişilerin sağlıklı kişilere göre şizofreni geliştirme riskinin 3 ila 6 kat fazla olduğu bildirilmiştir (Lai ve ark.., 2019; Z. Zheng ve ark., 2018).

 

Otizm spektrum bozuklukları ve şizofreni birçok açıdan birbiri ile benzeşmektedir. Şizofrenide premorbid ve erken dönemdeki negatif semptomlar otizm ile karıştırılabilir. Sosyal geri çekilme düzleşmiş affekt, göz kontağı kurmama, azalmış konuşma her iki durumda da görülebilen semptomlardandır.  Her iki grup hasta da genellikle insanların duygularını ve niyetlerini anlamada, sosyal ortamlarda ironi ve imaları anlamakta zorluk yaşarlar ve yine her iki durumda da yürütücü işlevler, soyut düşünme, bilişsel esneklik ve amaca yönelik problem çözme kabiliyetlerinde bozukluklar görülebilir. Ayrıca her iki durumda da nörogelişimsel bozukluğu gösterdiği düşünülen silik nörolojik bulgular görülebilir (Pina-Camacho ve ark., 2016). Diğer taraftan bu iki grup hastalığın görüntüleme ve genetik bulgular açısından da bazı ortak noktaları mevcuttur. Görüntüleme bulguları ile ilgili ortak noktalar gri ve beyaz cevherde defisitler ve sosyal işlevlerle ilişkili olduğu bilinen süperior temporal sulkusta hipoaktivitedir (Sugranyes 2011). Birinci derece akrabalarında şizofreni tanısı olan kişilerin otizm spektrum bozukluğu olma ihtimalinin yüksek olduğu bildirilmiştir (Sullivan 2012). Ayrıca DISC1 veya NRXN1 gibi genlerde oluşan tek nükleotit polimorfizmleri her iki durumda da etkili olabilmektedir (Morris ve ark., 2003; Kilpinen ve ark., 2008).

 

Diğer taraftan şizofreni uzun vadede progresif bir seyir izlerken, otizm spektrum bozukluklarının stabil bir gidiş gösterdiği bilinmektedir. Otizm spektrum bozukluklarında semptomların çocukluk çağında başlıyor olması bu iki durumun birbirinden ayrıştırılmasında faydalı olabilir. Bu iki hastalığın bir arada olduğu durumlarda tedavi aşamasında dikkat edilecek bazı noktalar bulunmaktadır. Daha önce otizm spektrum bozukluğu olan bir kişide psikoz ortaya çıktığında ilk verilen ilaca direnç oranının yüksek olduğu bildirilmiştir. Bu nedenle klinisyenler bu hastalarda ilk tedavi ile semptomlarda düzelme olmazsa ilaç değişimini düşünmelidirler. Ayrıca bu komorbidite durumlarında her iki hastalıkta ortak görülen durumlar olan sosyal iletişim ve bilişsel işlevler ile ilgili problemleri azaltmaya odaklanan psikoterapötik müdahaleler ve bilişsel iyileştirme tedavileri faydalı olabilir (Jutla ve ark., 2022).

Prof. Dr. Selim Tümkaya

KAYNAKLAR

Jutla A, Foss-Feig J, Veenstra-VanderWeele J. (2022). Autism spectrum disorder and schizophrenia: An updated conceptual review. Autism Res, 15(3), 384–412.

Kilpinen H, Ylisaukko-Oja T, Hennah W, et al. Association of DISC1 with autism and Asperger syndrome. Mol Psychiatry. 2008;13(2):187-96.  

Kuhn R, Cahn CH (2004). Eugen Bleuler’s concepts of psychopathology. History of Psychiatry, 15(3), 361–366. 10.1177/0957154X04044603

Lai M-C, Kassee C, Besney R, et al. (2019). Prevalence of co-occurring mental health diagnoses in the autism population: A systematic review and meta-analysis. Lancet Psychiatry, 6(10), 819–829.  

Morris, JA, Kandpal, G, Ma, L et al (2003) DISC1 (Disrupted-In-Schizophrenia 1) is a centrosome-associated protein that interacts with MAP1A, MIPT3, ATF4/5 and NUDEL: regulation and loss of interaction with mutation. Human Molecular Genetics, 12: 1591–608.

Kilpinen, H, Ylisaukko-Oja, T, Hennah, W et al (2008) Association of DISC1 with autism and Asperger syndrome. Mol Psychiatry, 13: 187–96.

Pina-Camacho L., Parellada M., Kyriakopoulos M. (2016). Autism spectrum disorder and schizophrenia: Boundaries and uncertainties. BJPsych Advances, 22(5), 316-324. doi:10.1192/apt.bp.115.014720.

Sugranyes, G, Kyriakopoulos, M, Corrigall, R et al (2011) Autism spectrum disorders and schizophrenia: meta-analysis of the neural correlates of social cognition. PLoS One, 6: e25322

Sullivan PF, Magnusson C, Reichenberg A, et al. Family history of schizophrenia and bipolar disorder as risk factors for autism. Arch Gen Psychiatry. 2012;69(11):1099-1103.  

Zheng Z, Zheng P, Zou X (2018). Association between schizophrenia and autism spectrum disorder: A systematic review and meta-analysis. Autism Res, 11(8), 1110–1119.