Prof. Dr. Cüneyt Evren
Madde kullanım bozuklukları (MKB) için gerçek zamanlı telepsikiyatri birkaç şekilde kullanılabilir. Bunlardan birincisi hastanın terapistiyle kendi kişisel bilgisayarı üzerinden ve kendine özel alanında yapacağı psikiyatrik görüşmelerdir. İkincisi ise hastaların bazı sağlık merkezleri aracılığı ile az ulaşılabilen klinik alanlardaki uzmanlarla görüşmelerinin sağlanmasıdır (çocuk ve ergen psikiyatrisi ya da buprenorfin reçetelendirme yetkisi olan hekimler gibi) (Molfenter ve ark., 2015; Evren ve Bozkurt 2023). Ayrıca ayıklık dönemindeki hastalara da videokonferans yöntemi ile uzaktan destek sağlanabilir (Molfenter ve ark., 2015). MKB olanlarda videokonferans yönteminin hasta memnuniyeti açısından yüz yüze psikiyatrik görüşmeye eş değer olduğu görülmüştür (King ve ark., 2020). Pandemi öncesinde yapılan ve MKB’de videokonferans yöntemiyle izlenen hastalarla ilgili çalışmaların gözden geçirilmesi sonucunda telepsikiyatrinin klinikte birkaç modele uygun olarak gerçekleştirildiği görülmüştür (Huskamp ve ark., 2018). Bunlardan ilki MKB için özelleşmiş servislere ulaşımı olmayan hastaların bütün tedavi hizmetini çevrimiçi olarak almasıdır. Ancak bu çalışmada hemen her hastanın yüz yüze görüşmeye alındığı görülmektedir. Bu sonuç değerlendirilirken bu gözden geçirme çalışmasının pandemi öncesinde yapılmış olması ve uzaktan ilaç reçetelendirilmesi ile kısıtlılıkların bu dönemde daha fazla engel yaratması göz önünde bulundurulmalıdır. İkinci bir model hastanın izleminin ve ilaç reçetelendirilmesinin birinci basamak hekimince yapılıp MKB ile ilgili danışmanlığın hekim dışı sağlık çalışanları tarafından verildiği bir modeldir. Üçüncü bir modelde, bağımlılık tedavisinde uzmanlığa sahip bir doktor, telepsikiyatri yoluyla ilk değerlendirmeyi yapıp ilacı reçete etmekte, yerel klinisyenler ise bire bir danışmanlığı ve takibi sağlamaktadır.
Gerçek zamanlı telepsikiyatriden bahsedildiğinde tek tip bir girişim kastedilmemektedir. Bu alandaki yayınlar gözden geçirildiğinde kimi zaman kısa müdahalenin kimi zaman motivasyonel görüşmenin (MG) kimi zaman bilişsel davranışçı ve diğer terapi tekniklerinin kullanıldığı görülmektedir (Evren ve Bozkurt 2023). MG bağımlılık alanında en yaygın olarak kullanılan ve etkinliği kabul gören tekniklerden bir tanesidir. Yüz yüze görüşme dışında tekniklerle uygulanan MG’nin etkinliğini değerlendiren bir gözden geçirmede MKB’nin önlenmesi ve tedavi edilmesinde uzaktan uygulanan MG’nin etkin olduğu bildirilmiştir. Telefon ya da video konferans yöntemiyle yürütülen MG başa çıkma becerilerini arttırmakta, terapötik işbirliğini güçlendirmektedir (Caballeria ve ark., 2022). Gözden geçirilen çalışmaların çoğunda uzaktan uygulanan MG yönteminin ya kontrol grubuyla ya da standart girişim grubuyla karşılaştırıldığı bu nedenle yüz yüze yapılan MG ile yapılacak uzun dönemli karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç duyulduğu göz önünde bulundurulmalıdır (Jiang ve ark., 2017; Evren ve Bozkurt 2023).
Grup psikoterapi uygulamaları MKB’de oldukça yaygın kullanılan ve etkin olduğu görülen maliyeti görece düşük girişimlerdir. Pandemi süreci grup terapilerinin dijital ortama taşınmasını gerektiren bir süreç olmuştur. Hem hastaların hem de terapistlerin video konferans yöntemi ile yapılan seansların yüz yüze yapılanlar kadar etkili olup olmayacağı ile ilgili endişeleri olsa da yapılan çalışmalar uzaktan yürütülen grup terapilerinin yüz yüze etkileşim kadar etkin ve hasta açısından tatmin edici olduğunu göstermiştir (Lin ve ark., 2019). Bu alanda daha fazla randomize kontrollü çalışmaya ihtiyaç olsa da eldeki veriler madde kullanımı, tedavi memnuniyeti ve tedaviye uyumu açısından videokonferans yöntemi ile yapılan grup terapileri ile yüz yüze yapılanlar arasında bir fark olmadığını göstermektedir (Sweeney ve ark., 2022). Ancak uzaktan yürütülen grup terapilerinde grup kohezyonun daha düşük düzeyde olduğu gözlenmiştir (Gentry ve ark., 2019). Pandemi döneminde adsız alkolikler ve adsız narkotikler gibi kendine yardım gruplarının bazıları da videokonferans yöntemi ile grup buluşmalarına devam etmiştir. Bu uzaktan planlanan programlar pandemi sonrasında da yaşadıkları bölgelerde grup terapi programlarına erişimi olmayan kişiler için cazip bir fırsat olabilir (Evren ve Bozkurt 2023).