Esrar Yoksunluğu

Prof. Dr. Cüneyt Evren

Esrar yoksunluğu sendromu bırakmanın zorluğunu artırır ve hastalığın depreşmesini (relapse) hızlandırabilir. Ağırlıklı olarak Kuzey Amerika'dan gelen veriler, genel esrar kullanıcı popülasyonunda esrar yoksunluğu sendromunun yaygınlığının %12-17 olduğunu tahmin etmektedir. Buna karşılık, tedavi görmek isteyen esrar kullanım bozukluğu (EKB) olan hastalarda ayakta tedavi gören hastaların %54'ü ve yatan hastaların %87'si klinik olarak şiddetli yoksunluk bildirmektedir. Ergenler de dahil olmak üzere EKB tedavisi almak isteyen hastaların çoğunluğu esrar yoksunluk belirtileri öyküsü bildirmektedir (Connor ve ark. 2021).

Esrar ve türevlerinin bağımlılık yapıcı etkisi olduğu bilinmekle birlikte, esrarın yoksunluk bulgularına neden olup olmadığı sorusu önemli bir konudur. Esrarı bıraktıktan sonra oluşan belirtilerin kısmen diğer maddelere oranla daha hafif geçmesinin nedeni alkol, kokain ve eroine oranla yarı ömrünün çok uzun olmasındandır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda, CB1 antagonisti uygulandığında yoksunluk bulgularının ortaya çıkabileceği ve fiziksel bağımlılık oluşturduğuna ilişkin kanıtlar giderek artmaktadır. Esrar yoksunluk bulguları bireysel farklılıklar göstermekle birlikte; düzenli esrar kullanımını bıraktıktan 24 saat ile 48 saat içinde başlamakta, 4-6 gün içinde en yüksek şiddete ulaşarak 1-3 hafta içinde sonlanmaktadır (Öztürk-Sarıkaya 2019).  Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı Beşinci Baskı’da (DSM-5); uzun süre, neredeyse her gün kullanım sonrası esrarın bırakılması, öfke, sinirlilik, huzursuzluk, yeme isteğinde azalma ya da kilo kaybı, uyku sorunları, bedensel belirtiler (karın ağrısı, titreme, terleme, ürperme, ateş, baş ağrısı), çökkün duygudurum gibi bulgulardan en az üçünün olması, tüm bu bulguların işlevsellikte düşmeye neden olması “Kenevir Yoksunluğu” tanı ölçütleri olarak yerini almıştır (APA 2013). Ortaya çıkan yoksunluk bulguları kişinin bu bulguları yatıştırmak amacıyla yeniden esrar ya da başka bir psikoaktif madde kullanmasına neden olabilmesi açısından önemlidir. Bu nedenle yoksunluk bulguları klinisyen tarafından dikkate alınmalıdır (Öztürk-Sarıkaya 2019). 

Tıbbi veya psikiyatrik eşlik eden hastalıkların yokluğunda, esrarın kesilmesi bireyler için ciddi riskler oluşturmaz ve EKB olan kişilerin çoğu yalnızca destekleyici bakıma ihtiyaç duyar. Yoksunluk yönetimine yönelik davranışsal yaklaşımlar, hastayı beklenen belirtiler ve zaman akışı hakkında bilgilendirerek deneyimi normalleştiren ve belirli semptomları yönetmenin yollarını öneren (sinirliliği yönetmek için egzersiz veya sıcak banyo, huzursuzluğu gidermek için aşırı kafeinden kaçınmak, iştah azalmasını gidermek için besleyici yiyecekler tüketmek ve hastalara semptomların geçici olduğunu hatırlatmak gibi) psikoeğitim ve baş etme becerileri eğitimini içerir (Connor ve ark. 2021).

EKB için farmakoterapi denemeleri, dronabinol veya nabiximoller gibi CB1 reseptörünü hedef alan agonist benzeri ilaçları (ikame tedavileri) araştırmıştır. Esrar yoksunluk semptomlarının şiddetini azalttıkları görülmektedir. Hangi hastaların bu CB1 agonist ilaçları için iyi adaylar olduğunu belirten hiçbir kılavuz geliştirilmemiş olsa da, fayda görebilecek olanlar daha önce şiddetli yoksunluk semptomları bildiren veya yoksunluk semptomları nedeniyle bırakma girişimlerinde başarısız olan hastalardır. Ayrıca zolpidem ve diğer benzodiazepinler (nitrazepam), yoksunlukla ilişkili uyku bozukluklarının tedavisinde kullanılmıştır. Yoksunluk semptomlarını azaltan bazı duygudurum, uyku veya aşerme ilaçlarının, esrar kullanım miktarında orantılı bir azalma sağlamadığı veya esrardan uzak durma süresini arttırmadığı dikkate alınmalıdır, ancak yalnızca birkaç çalışma yürütülmüştür.

EKB olan yetişkinler için psikososyal yaklaşımlar arasında bilişsel davranışçı terapi (BDT), kısa motivasyon arttırıcı terapi (MAT) dahil olmak üzere MAT, acil durum yönetimi, sosyal destek danışmanlığı, madde eğitimi danışmanlığı, depreşmeyi önleme, farkındalık meditasyonu ve 12 adımlı yaklaşımlara dayanan karşılıklı yardım grupları (Anonim Esrar gibi) yer alır (Connor ve ark. 2021). BDT veya MAT'in birlikte uygulanması veya BDT ve MAT'ın yoksunluk odaklı acil durum yönetimi ile birleştirilmesi, esrar kullanım sıklığını ve esrar sorununun ciddiyetini, her iki müdahalenin tek başına yapılmasına göre daha da azaltır. Kısa vadede (ortalama 4 ay), kombine MAT ve BDT esrar kullanım sıklığında %25'lik bir azalma sağlar ve aktif olmayan tedaviye kıyasla yoksunluk oranlarını iki katına çıkarır (Connor ve ark. 2021).

EKB için hiçbir farmakolojik tedavi onaylanmamıştır. Esrar yoksunluğunun ve/veya esrar kullanımının tedavisinde ve yoksunluğu teşvik etmede çeşitli ilaç sınıfları test edilmiştir. Değerlendirilen bu ilaçlardan Cochrane ve diğer incelemeler, seçici serotonin geri alım inhibitörleri, antidepresan bupropion, anksiyolitik buspiron, seçici noradrenalin geri alım inhibitörü atomoksetin ve N-asetilsistein için sınırlı destek bulmuştur (Nielsen ve ark. 2019). THC ikamesi (agonist) ve antagonist tedavileri, bağımlılık ve bağımlılık dışı yönetim için kullanılan bazı ajanlar gibi, esrar kullanımının azaltılmasında bazı olumlu kısa vadeli sonuçlar ortaya koymuştur, ancak çalışmaların sayısı azdır ve bunların kalitesi düşüktür (Connor ve ark. 2021).

Prof. Dr. Cüneyt Evren

KAYNAKLAR

APA- Amerikan Psikiyatri Birliği (2013) Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El kitabı (2013), beşinci baskı (DSM-5) (Cev. ed.: E Koroğlu). Ankara, Hekimler Yayın Birliği.

Connor JP, Stjepanović D, Le Foll B, Hoch E, Budney AJ, Hall WD. Cannabis use and cannabis use disorder. Nat Rev Dis Primers. 2021;7(1):16.

Nielsen S, Gowing L, Sabioni P, Le Foll B. Pharmacotherapies for cannabis dependence. Cochrane Database Syst Rev 2019;1(1):CD008940.

Öztürk-Sarıkaya Ö (2019) Esrar: Tüm Zamanların En Çok Tercih Edileni. Evren C. (Editör). Alkol Madde Kullanım Bozuklukları Temel Başvuru Kitabı. Ankara: BAYT Bilimsel Araştırmalar Basın Yayın ve Tanıtım Ltd. Şti.