Günlük aktivitelerde depresyon kaynaklı işlevsel yetersizlik
Depresyon, duygusal, fiziksel ve bilişsel alanları kapsayan ve genelde hafife alınan çeşitli semptomlarla karakterize klinik olarak heterojen bir bozukluktur.1,2 Depresyonda biliş alanları arasındaki işlev bozukluğu, günlük yaşamda daha geniş işlevsel bozulmaların oluşmasına katkıda bulunabilir.3 Gerçekten de depresyon dünya genelinde engelliliğin başlıca nedeni olarak gösterilmekte ve aynı zamanda küresel hastalık yüküne önemli bir yük getirmektedir.4 Günlük aktivitelerdeki işlevsel yetersizlik, depresyonun en önemli fakat aynı zamanda en az anlaşılan sonuçlarından biridir.3
Depresyon işe devamsızlığı arttırabildiği gibi gerekenden daha fazla süre işte bulunmaya da yol açabilmektedir.5
Depresyon ciddi vakalarda işten atılmayı netice verecek şekilde işe devamsızlığı (depresyon nedeniyle işe gelmeme) arttırabildiği gibi gerekenden daha fazla süre işte bulunmaya (depresyona rağmen işyerine gelmeye devam edilmesi ve böylelikle üretkenlik kaybı yaşanması) da yol açabilmesi yönüyle işyerindeki insanları etkilemektedir.5 Bu kişilerin sosyal ilişkilerinin ve toplumla aralarındaki bağlarının nicelik ve niteliğindeki azalmaya ek olarak, hanehalkı sorumluluklarını sürdürme ve mali durumu yönetme becerilerinde de azalma görülebilir.3
Bilişin depresif seyir üzerindeki etkisi
Depresyonun bilişsel semptomları hastalığının seyrini de etkilemektedir. Bu bağlamda depresyonun bilişsel semptomları daha erken başlangıçlı depresyon, daha uzun atak süreleri ve artan nüks riski ile ilişkilendirilmiştir.3,6–8 Bilişsel semptomlar ve nüks riski arasındaki ilişki özellikle önemlidir. Nitekim bir çalışmada, artık bilişsel semptomları olan hastaların %75'inden fazlasının hastalığının “remisyona” ulaştıktan sonraki 10 ay içinde nüksettiği gösterilmiştir.9 Bilişsel semptomların bu etkisi, depresyonun işlevsel etkisi ile birleştiğinde, semptomların başlangıcı, işlevsel bozulma ve nüksetme arasında döngüsel bir ilişki yaratır:10–19