Depresyon, tedavi öncesinde, sırasında veya sonrasında hastaların günlük yaşamları üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. STAR*D çalışmasında yapılan bir analizde, yaşam kalitesi (YK) YK Keyif ve Memnuniyet Anketi (Q-LES-Q) kullanılarak değerlendirilmiştir:1
• Tedavi öncesinde, depresyon hastalarının sadece %3'ü 'normal' olarak kabul edilen bir yaşam kalitesine sahipti
• Tedavi sonrasında remisyonda olduğu düşünülen hastaların %60'ına kadarında azalmış yaşam kalitesine rastlanmıştır
Antidepresan tedavinin hastanın yaşam kalitesi üzerindeki etkisi, tedavi başarısının belirlenmesinde önemli bir unsurdur.2
Hastanın bakış açısı
Birçok hasta, işlevsel iyileşmeyi duygusal dengenin iyileştirilmesinden daha önemli bir tedavi önceliği olarak görmektedir - bir çalışma, remisyonda olduğu bildirilen depresyon hastalarının neredeyse yarısının kendilerini remisyonda olarak görmediklerini göstermiştir.3 Hastalar bazen kendilerini tedavi eden hekimlere farklı tedavi hedefleri ifade etmekte ve genellikle aşağıdakilerden bazılarına vurgu yapmaktadır:4
• Sosyal ilişkilerin sayısının artması
• Aile içi ilişkilerin iyileştirilmesi
• Bir partner bulmak
• Fiziksel sağlığın iyileştirilmesi
• İş bulma
• Entelektüel/yaratıcı yeteneğin geliştirilmesi
• Ev yaşamlarının düzenlenmesi
İşlevsel sonuçların optimize edilmesi
Bir hastanın durumunun işlevsel etkisinin tanıdan itibaren dikkate alınması, hasta açısından sonuçların iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Antidepresan tedavilerinin hedeflerine ilişkin görüşlerini elde etmek ve anlamak için her hastayla birlikte çalışmak, her takip randevusunda izlenmesi gereken ilerleme ve tedavi başarısı belirteçleri sağlayabilir.5 Ayrıca, depresyonlu bireyler için bir motivasyon kaynağı sağlayabilir ve günlük yaşamın kendileri için önemli olan yönlerinde iyileşme arayışında reçete edildiği şekilde tedavilerine uymalarını teşvik edebilir.5