Depresyon Psikofarmakoterapisinin Tarihi Serisi 1 Antik Çağ’ dan 19. Yüzyıla

Prof.Dr.Cengiz Akkaya

Opium Poppy ya da Papaver Somniferum (papaver; gelincik bitkisi, somniferum; uyku verici/rüya gördüren) antik çağ insanları tarafından, insanoğluna Tanrıça Ceres tarafından verilmiş bir nimet olarak kabul edilmiştir. Ceres Roma mitolojisinde anne sevgisinin ve özellikle tahıl başta olmak üzere tarımı yapılan tüm bitkilerin tanrıçasıdır. Baş tanrıçalardan birisi olan Ceres’in, Yunan mitolojisindeki karşılığı Demeter’dir. Ancak Demeter’in ise Anadolu mitolojisinin baş tanrıçası olan Kybele (Frigya mitolojisi) yani toprak ana inanışının bakiyesi olduğunu burada hatırlatmak isterim.

            Tanrılar ile ilişkilendirilen bu gizemli bitki, aslında bizim kültürel ve siyasi tarihimizde önemli bir yeri olan Haşhaş bitkisidir. Haşhaş binlerce yıldır insanlığın acı ve hüznü gidermek için kullandığı bir sakinleştiricidir. Ancak bu etkiyi nasıl sağladığı uzun yıllar boyunca bir sır olarak kalmıştır. Bütün insanlığın ve kültürün kesiştiği bir bölge olan Anadolu Haşhaş üretiminin geleneksel olarak yapıldığı ve Haşhaş bitkisine doğal olarak Hindistan ile birlikte ev sahipliği yapan iki ülkeden birisidir. Böylelikle antidepresanların tarihinin ilk başlangıcı ile yaşadığımız topraklar olan Anadolu arasında tatlı bir ilişki kurarak yazımıza başlamış olalım.

            Haşhaşın modern tıpta ilk kullanımı ancak 16. yüzyılda mümkün olabilmiştir. Toksikolojinin babası olarak nitelendirilen İsviçreli bilim adamı Paracelsus (1493-1541) Haşhaş bitkisinin aktif bileşenlerini kullanarak bir iksir hazırlar ve bu gizemli ilacı Laudanum olarak isimlendirir. Paracelsus’ un uygulamalarını, modern psikofarmakoloji ajanları ile antik çağın gizemli iksirleri arasında bir ara geçiş olarak nitelendirmek doğru olacaktır. Paracelsus’ un ilaç biliminde devrim olarak nitelendirile bilinecek çalışmaları, günümüzde ulaştığımız son noktanın ilk temel taşlarıdır. Ancak Haşhaşın ağrı kesici ve antidepresan etkisinin opium’dan kaynaklandığının tespiti ise ancak 200 yıl sonra mümkün olabilmiştir. Bu keşif yine İsviçreli bir bilim adamı olan ve modern fizyolojinin babası olarak kabul gören, Albrecht von Haller (1708-1777) tarafından gerçekleştirilmiştir.

            Ancak opium’un depresyon tedavisinde kullanımı, 19. yüzyılın sonunda tanımlayıcı psikiyatrinin babası olarak kabul gören Emil Kraepelin (1856-1926) sayesinde olabilmiştir. Eugen Bleuler (1857-1939) ise opium kullanımını onaylayan ve bunu bir protokole bağlayan ilk hekimlerden birisidir. Bleuler’ in “opium tedavisi” üç haftalık bir antidepresan tedavi kürü olarak tanımlanmıştır. Bu tedavi kürü sırasında, opium dozu önce günlük olarak arttırılmakta daha sonra ise günlük olarak azaltılarak kesilmekteydi. Ancak elimizde opium tedavisinin ne kadar etkili olduğu ile ilgili herhangi bir belge bulunmamaktadır. Buna rağmen hastaların o dönemde yaklaşık olarak %50’sinin, bu tedavinin uygulanması sonucunda hastaneden taburcu edildiklerini bilmekteyiz. Bu tedavi kürünün o dönemde sık kullanılıyor olması, eldeki tedavi alternatiflerinin son derece sınırlı olmasından kaynaklanıyor olabileceği gibi, opium tedavisinin depresyon tedavisinde kısıtlıda olsa yeterli bir etkinliğinin olduğuna işaret ediyor olabilir.

            Dönemin diğer sık kullanılan alternatif depresyon tedavi yöntemleri; dinitrile succinate ve hematoporphyrin kullanımıdır. Depresyon tedavisinde, o yıllarda sık kullanılmasa da tercih edilen diğer bir farmakolojik ajan reserpindir (düşük dozlarda antihipertansif olarak kullanılır). Rezerpin’in nöroz tedavisinde, depresyon ve anksiyete belirtilerini giderdiği iddia edilmiştir.

            1950’lerin ortası itibariyle klorpromazin ’in keşfi sonucunda, özellikle psikotik ve ajite depresyonun tedavisinde antikolinerjik etkinliği yüksek antipsikotikler kullanılmaya başlanmıştır. Thioridazin ve levomepromazin bu bağlamda uzun yıllar depresyonun temel psikofarmakolojik tedavi seçeneği olarak kalmıştır.

            1951 yılında hidrazin sınıfından bir monoamin oksidaz inhibitörü (MAOİ) olan iproniazid ve 1956 yılında iminodibenzil sınıfı bir monoamin gerialım inhibitörü (MAGİ) olan imipramin’ in keşfi ile günümüz antidepresanlarının gelişiminin önünü açan iki önemli molekül kullanıma sunulmuştur. Böylelikle depresyonun tedavisi ile ilgili önemli bir eşik aşılmış ve opium ile diğer tedavi alternatifleri tarihin karanlık ve tozlu sayfalarındaki yerlerini almışlardır.

Prof.Dr.Cengiz Akkaya

KAYNAKLAR

YARARLANILAN KAYNAKLAR

Ban, T.A. (2001). Pharmacotherapy of depression: a historical analysis. Journal of Neural Transmission, 108, 707-716.

WIKIPEDİA. Özgür Ansiklopedi. https://www.wikipedia.org

Stahl, S.M. (2015). Antidepresanlar, Stahl’ın Temel Psikofarmakolojisi; Sinirbilimsel Temeli ve pratik uygulaması (Çeviri Editörü Tunç, A.) Dördüncü baskı içinde (ss. 284-370). Cambridge University Press.

Delgador, P.L., Moreno, F.A. (2007). Duygudurum Bozukluklarının Nörokimyası. Stein, D.J., Kupfer, D.J., Schatzberg, A.F. (Der.), Duygudurum Bozuklukları Temel Kitabı içinde (ss. 101-117). Arlington, American Psychiatric Publishing, Inc.

Potter, W.Z., Padich, R.A., Rudorfer, M.V., Krishnan, R,R, (2007). Trisiklikler, Tetrasiklikler ve Monoamin Oksidaz İnhibitörleri. Stein, D.J., Kupfer, D.J., Schatzberg, A.F. (Der.), Duygudurum Bozuklukları Temel Kitabı içinde (ss. 251-263). Arlington, American Psychiatric Publishing, Inc.

Shelton, R.C., Lester, N. (2007). Seçici Serotonin Geri Alım İnhibitörleri ve yeni Antidepresanlar. Stein, D.J., Kupfer, D.J., Schatzberg, A.F. (Der.), Duygudurum Bozuklukları Temel Kitabı içinde (ss. 263-281). Arlington, American Psychiatric Publishing, Inc.

Thase, M.E. (2007). Duygudurum Bozuklukları: Nörobiyoloji. Sadock, B.J., Sadock, V.A. (Der.), Kaplan and Sadock’s Comprehensive textbook of Psychiatry Sekizinci baskı (Çeviri Editörleri; Aydın, H., Bozkurt, A) içinde (ss. 1594-1603). Ankara, Güneş Kitabevi Ltd. Şti.

Rush, A.J. (2007). Duygudurum Bozuklukları: Depresyonun Tedavisi. Sadock, B.J., Sadock, V.A. (Der.), Kaplan and Sadock’s Comprehensive textbook of Psychiatry Sekizinci baskı (Çeviri Editörleri; Aydın, H., Bozkurt, A) içinde (ss. 1652-1652). Ankara, Güneş Kitabevi Ltd. Şti.

Sussniun, N. (2007). Psikofarmakolojinin Temel Prensipleri. Sadock, B.J., Sadock, V.A. (Der.), Kaplan and Sadock’s Comprehensive textbook of Psychiatry Sekizinci baskı (Çeviri Editörleri; Aydın, H., Bozkurt, A) içinde (ss. 2676-2699). Ankara, Güneş Kitabevi Ltd. Şti.